24 Eylül 2011 Cumartesi

Binumum Hayvan Dostu



Tarkanvari tavırlar börtü böcek kedi köpek hepsi arkadaşı. Oysa annesi ne tırsak bi bilseniz ....

23 Eylül 2011 Cuma

Sabah Sabah Mohaç Meydan Muharebesi




Dün yazdıklarımı bi düşündümde herşey yolunda sözü galiba biz çocuklu anneler için söyleyebileceğim bi söz. Evet normal insanlar için değil. Nasıl mı???

Gün saat 6'da başlar oysaki benim daha birkaç saat daha uyuyabileceğim zamanım vardır yoook olurmu anne okadar uyurmu çoook bile uyumuşumdur nerde öyle sere serpe yatakta uyumalar.
Şu ses duyulur:

...Anne Kaaaalk, Anne Kaaaalk Süt

...Oğlum azıcık daha nolur

...ııı hayır süt

El mahkum kalkacan tabi paşamızın sütü hazırlanır içmesi için başında beklenir çünkü o biberon anne dışında kimseye teslim edilmez.

Sonra paşam tekrar hülyalı uykusuna geri döner anne uyurmu o saatten sonra nereye uyuyacaksın. Uyusam birdaha öğlene kadar uyanamam zaten hepi topu 5 saat uyumuşum gecede. naparsın azıcık kestirme işte, oooh Tarkan bu arada rüya görmeye başlamıştır bile arasıra kıkırdaması buna alamet.

Yatakta bi oyana bi bu yana uykuda kaçtı şimdi naparsın kalkar akşam saatlerce topla düzelt sil yıka tekrar topla düzelt sil yıka kıvamında cebelleştiğin evin tekrar savaş alanına dönmüş haline şöyle bi bakarsın ve anlam veremediğin bu durumu düşünerek odalarını bir bir dolaşıp toparlamaya başlarsın.

Ama neler neler bazen kepçeyi kaşığı maşa ve takım taklavat ne varsa mutfağı Tarkan'ın odasından, oyuncakları banyodan kotuk altlarından mutfak çekmecelerinden toplaya toplaya saati 7,5 yaparsın. Ev toplanmışmıdır HAAAYIIIR. Dedim ya savaş alanı işte üstten toplayabildiğimiz kadar toparlan evin akşamda aynı pozisyona döneceğini bildiğim için çokta kafaya takmamayı artık nerdeyese son 1 yıldır bilmekte olan ben şipşak üzerimi giyip topğarlandıktan sonra babamızın kıyafetleri hazırlayıp sabahın en zor safhasına hazırlanmak için birkaç dakika oturup güç ve enerji depoladıktan sonra sıra gelir Tarkan'ı kaldırmaya. İçim cız ede ede (keşke sabahları gitme derdi olmasada daha fazla uyusa)

....Annecim hadi kalk.

Annecim hadi dedikçe Tarkan yatağa yastığa daha bir gömülür. Gözler hafif aralanır tekrar kapanır bu sürek yaklaşık 10 dakika sürer zor bela kaldırılan ufaklık yaklaşık 30 sn sonra tekrar kurulmuş gibi enerji patlamasına maruz kalır ve yatakta zıplamaya başlar o yetmez kaydırağından yürüyerek inmek ister sonra ne olur bilin bakalım ben elde bez Tarkan önde her oda koşarak katedilir yetmez koltuk üstlerine çıkılır zar zor yakalanan veledin altı bin zahmetle değiştirilir maraton bitmemiştir sırada üzerinin değiştirilmesi var babayla anlaşarak birkaç turdan sonra yakaladığımız Tarkan'ın üstü başı değiştirilir bazen bu durum feryat figan şeklinde olabiliyor ama neyse zor bela bu arada o azıcıkda olsa toparlanan ev eski kıvamına dönmüştür ama artık arkama bile bakmadan kapı kapanır ve nihayet 8,15'de evden çıkılır Tarkan babanneye bırakılır da 2,5 saatlik bu sabah curcunası atlatılır.

Düşününki sabah 2.5 saatlik süreç böyle koşturmacalı hafif ooooflamalı geçiyor akşamki süreci anlatmaya çoook zaman lazım onu da bir dahakine yazayım çünkü daha hala bu saat olmuş sabahki maratonun yorgunluğunu atlatamamış bulunmaktayım.

Ne diyelim sağlık olsun beee. Buna da şükür.

22 Eylül 2011 Perşembe

Hayatı Yazmaya Devam







Click to play this Smilebox slideshow

Create your own slideshow - Powered by Smilebox
Personalize a free picture slideshow




BİR ÇİFT TIK YUKARDAYIZ İNANMAZSANIZ BAKIN



Geri döndümmü aslında pek de sayılmaz. Yazma işi zor zanaat bu bi gerçek. Ama buraya onca emek verdikten sonra bırakmakta olmaz dedi içimdeki Sibel. Ee çok sık değil belki bazen hergünde olabilir bilmiyorum ama ara arabu sayfayıda boş bırakmamak gerek. Bura benim hayat günlüğüm çünkü sayfalarını açtıkça yüzümü gülümseten biyer.



Uzun zaman oldu tarihe bakıyorumda en son geçen yıl bahar aylarında yazmışım bişeyler. Üzerinden koca bir yıl ve birkaç ay geşti. Herşey değişti evim ailem hariç.. Ben değiştim işim değişti Tarkan değişti. Çektiğim resimleri yükledim yüklerken daha da iyi anladım ne çabuk değişiyor herşey.



Tarkan koca adam oldu ama konuşmamız daha yeni yeni başladı biraz tembel çıktık anlıycağınız onun dışında herşey yolunda. Sık sık boğaz enfeksiyonu geçirmemiz dışında. Bir kere havale geçirdi sırf bu enfeksiyon belasından ama Allah'a şükür iyiyiz aylık bir iğne vuruluyor boğaz enfeksiyondan korunma amaçlı ama bu gidişle doktorun dediği 3 yaşından sonra bademcikleri aldırmamız gerçeğine bende yavaş yavaş evet demek zorundayım gibi. Çünkü Tarkan'ı çok zorluyor bu durum en son havale geçirince artık daha da ikna oldum galiba tabi şimdilik yaşını beklemek lazım iyice artı ve eksilerini masaya yatırmak lazım doktorumuzla sonuç oğlumun iyiliği yönündeyse galiba yaptırmak en doğrusu olacak diye düşünüyorum.


Neyse artık nede olsa buralardayız. Hem yazıp hem okuyup hem yaşayacağız. Zaman umarım hep güzellikleri paylaşmayı nasip eder.