23 Şubat 2010 Salı

Saçlarda Gitti Üstelik


Dün aile dostlarımızından birinin evindeydik bebek ziyaretindende. Çok sık görüşemiyoruz açıkcası biraz bizimkisi çocuktaaan çocuğa oluyor.Minik Nil öyle tatlı uyuyordu ki kıyıp resmini dahi çekemedim korkumdan. Ona bakınca sonra dönüp evde bir yaşını geçmiş diğer iki küçük afacana bakınca ne kadar küçüklermiş doğduklarında dedim. Hatta inanamadım Tarkan'da böylemiymiş dedim nasıl tutmuşum ben onu nasıl emzirmişim inanamadım.Bide Allah sabır versin dedim 1,5 yaşında bir tatlı prenses ve 12 günlük güzel bir melek zor olsa gerek büyük cesaret. Her ikisine de yetişmek helede ikiside anne bakımına muhtaçken.

Bu arada Tarkan'ın saçlar gitti baya yele kıvamındaydı çünkü. Ama ne zorluklarla kesildi saçları önde Tarkan ardında berber elinde makas fır fır döne döne hafif kırpıkça bir halde saçları anca bu kadar kesilebildi. Şimdi sabırsızlıkla onların tekrar uzamasını bekleyip duvara her yeni gün için bir çeltik daha atıyoruz. Çabuk uzasın saçları diye.

Biraz şekil yapalım diyorsun ama Tarkan'ın saçında ne mümkün o şeklin durması beş dk sonra hepsini bozuyor. Şekil 1A -1B-1C.... ve diğerlerinde görüldüğü üzre.









Siz bunların böyle durduklarına bakmayın hele Tarkan'ın. Of Naz'ı görünce ne heyecanlandı ne sarıldı ne çekmeler kızı ne itişmeler ne kakışmalar. Bi ara birlikte yere kapaklandılar. Oyuncakları getirdik önlerine daha kötü oldu birinin aldığını diğeri istiyor diğerinin aldığını öbürü elinden kapıp kaçıyor. Baktık yook olacak gibi değil biz en iyisimi kalkalım biran önce evimizin yolunu tutalım. Velhasılı kısa, bol çocuklu Tarkan'ın peşinde dolaşan bir annenin yorgunluğuyla ziyaret son buldu.











9 Şubat 2010 Salı

Çocuk Kalbinde Sevgi Ne Güzel Oluyor






Aslında onlar birbirlerini hiç tanımayan iki bıcırık. Tek ortak yanları ogün ikisininde oraya oyuncaklarla oynamaya gitmesi. Ama o ufacık dediğimiz kalplerinde öyle saf bir sevgi barındırıyorlarki sanki kırk yıllık arkadaş gibi birbirlerini sarıp sarmaladılar. Hiç bir yönlendirme olmadan birbirlerinin ellerini tutabildiler. Ve o çocukça sevgilerini öyle mutlu gösterebildiler ki sevginin en saf hali bu olsa gerek dedik.....

2 Şubat 2010 Salı

Kafa Tos Tos Tosssssssssss

Tarkan bir iki gündür çok kötü bir huy edindi. Bişeyi istediğinde isteği olmazsa kendini yere atıyor debeleniyor bu biraz sevimli ama arada bir başını tosluyor yere. O kadar şaşkınım ki. Nerden öğrendiğini bir türlü anlayamıyorum. Yapma annecim etme annecim diyorum olmuyor babası yaptığının kötü olduğunu anlatmaya çalışıyor olmuyor hayır diyorsun olmuyor. Ha istekleri de öyle makul şeyler değil yani ya mutfakta çekmecelerden çatal bıçak gibi şeyleri almak(kaşık değil yalnız nerde kesici şey varsa onu istiyor) bardakları yerlere vurmak sularla oynamak sehpaları çekmek (bu arada geçen oynıyayım derken burnu sehpaya geldi) yani nerde tehlikeli şeyler varsa onlar. Bu arada son 1,5 haftadır iyice fazlalaşan bu meme emme isteğini saymıyorum bile. Nerdeyse 5 dk arayla karnı çok tok olsa dahi meme emmek istiyor. İlgisini dağıtmaya çalışmakta pek fayda vermiyor malesef. İşte bu isteklerinden biri yapılmasın başlıyor debelenmeye ve başını toslamaya. canı birkaç kez yanmış olmasına rağmen dün 3 kere yaptı aynı hareketi. Ne yapacağımı bilmiyorum açıkcası.

1 Şubat 2010 Pazartesi

Bıcı Bıcı Bıcırık

Bizimki tam bir su kuşu aşağı resimlerde banyo yaparken yüz ifadelerinden belli değil mi?







Çok terbiyeli benim oğlum fotoda ilk işi pipisini kapatmak olmuş










Mutluluğuna bakar mısınız??? Sudan ne zorluklarla çıkardık bir bilseniz.



Biraz insan yoruluyor banyo yaptırırken ama onun banyodan sonra misler gibi kokusunu içine çekince ohh dünya varmış diyorsunuz sonra da onun mışıl mışıl uyumasını seyre dalıyorsunuz.

Ps: Resimler su buharından biraz buğulu çıkmış ama o anları da kaçıramazdık.