23 Aralık 2013 Pazartesi

5 Yaş Doğum Günü Partimiz


Tarkan artık 5 yaşında. O çok istediği doğumgünü kutlamasını hafta sonu yaptık. Bu sene Angry Bırds temasıyla hazırlamak istedik partiyi ortak karar. Ve süslemelerin çoğunu evde yaptım biraz acemice oldu belki ama en azından evdeki malzemelerle de bişeyler yapılabiliyor bunu denemiş oldum. Hatta bazılarını Tarkan yaptı mesela maskesini ben çizdim o kesti birlikte yapıştırdık onada elişi çalışmalarında fayda oldu zevkliydi. En çok da şu balonlara bayıldı. Hazırlıkların hepsini ben yapmak istedim pek hazır şeyleri sevmiyorum belki ondan mesela pastası biraz belki uyduruk oldu ama herkes tadına bayıldı kalmadı. Menüde doğumgünüpastası,cupkek,kısır,zeytinyağlı dolma, makarnasalatası, kırmızı közlenmiş biber sarması peynirli, baklava yufkasıyla kıymalı börek çıtır çıtırdı, rulokatlı muhallebi ve  dipsoslu cips vardı. Vallahi ne yalan söyliyeyim hiçbirinden kalmadı çok mutlu oldum. Ben çok seviyorum böyle yapayım yedireyim insanlar mutlu olsunlar bayılıyorum.

Eee artık bizim yavru 5 yaşında. Günler yaşarken yavaş ve zormuş gibi geçiyor ama bi bakıyorsun 5 yaşında olmuş ne çabuk geçmiş diyorsun.











 
Bu şapkalarıları da Tarkan'la beraber yaptık çok zevkliydi gerçekten başına takıp oynadı
 
 
 

Ah bu arada ağlama krizleri olmadı mı derseniz olduuuu hemde okkalısından birkaç ağlama krizi yaşadık. İlki küçük beyimizin tşörtle dolaşmak istemesinden çıktı çünkü gömleğini çıkardı ev sıcak olsada malum kış ayı eller kollar bir müddet sonra buz olmaya başladı tabi ne mümkün tekrar gömleğini girdirmek böyle şirin güldüğüne bakmayın sonrasında bir ağlama krizi patlattı sormayın ne zorlukla gömleğini girdirdim. Akabinde pasta kesilirken mumları yaktığımız çakmağa sarıldı vermedi elinden alınınca uzun süre ağladı ve son olarakta cipsleri millete dağıtırken elinden kaydı ve hepsi yerlere saçıldı birde onlara ağladı yoook bizimkinin fazla ilgiden başı dönüyor bir daha anladım. Keşke şu ağlamaları da olmasaydı harika bir parti olacaktı ama naparsın işte çocuk adı üzerinde. Bu sabah herkesi arıycam özür diliycem diyor bu kadarda ince düşünceli aslında ama çocuklar bazen ilgi hep onların üzerinde olunca böyle huysuzluklar yapabiliyorlar.

 Burda da kendi yaptığı maskeyle poz verirken maymun oldu vallahi aslında kuş ama o maymun olmayı tercih etti. Laf aramızda iyi de becerdi maskeyi yapmayı.




 Dedesine sapan yaptırdı bir ay öncesinden bende ipten ponponlar yaptım böyle bir düzenek yaptım biraz oyalandı ama tabi biraz sonrasında hoplamalar zıplamalar aynen devam.




 B


 
 



 Pandufları hediye geldi bütün gece ayağından çıkarmadı çok şirinler ama.


 İşte böylece bol aksiyonlu ama dostlarla ve ailelerimizle dolu dolu bir kutlama geçirdik. Herşey gönlünce olsun yavrum. Hep güzellikler senin karşına çıksın. Biliyorum zamanla bu huysuzluklarında geçecek ne günlerdi diyeceğiz. Güzel pamuğum Allah sağlıkla sıhhatle büyümeni görmeyi nasip etsin. Seni çooooook seviorum bebeğim.


18 Aralık 2013 Çarşamba

Tarkan 5 Yaşında

Bugün benim pamuğumun doğum günü. Tam 5 yaşına girdi. Güzel yavrum annesinin ballı pamuğu ömrün hep güzelliklerle geçsin hep sevil hep mutlu ol bebeğim. Bana hep sarılıp koklarsın ya annecim çok güzel kokuyorsun  dersin ya Allah hep bana sana sarılıp mutluluklarını izlemeyi nasip etsin. İyi ki doğdun benim güzel bebeğim. Hafta sonu sabırsızlandığın doğumgünü yapacağım. Hani bu sabah dedin  ya anne ben 5 yaşındayım bir daha ki sene 6 yaşında olacağım diye inşallah bir sonraki sene de mutlukla 6 yaşına girdiğini yazmak nasip olur.Seni çok seven bir annen ve baban var bunu sakın unutma.

14 Aralık 2013 Cumartesi

Bir Sorun Ve Sizlerden Yardım Benmi Evham Yapıyorum Acaba

Günlerdir kafamı kurcalayan bazı şeyler var dedim bari yazayım belki bana yardım edenler olur.
Aslında okudukça  evham yaptığımı düşünüyorum olay şu ki;
Birkaç hafta önce Tarkan'ın öğretmeni aradı veli toplantısı için gittik. Bu sene öğretmeni değişti Tarkan'ın bu öğretmeni daha disiplini seven bizlerle diyologlarında da daha mesafeli bir öğretmen ah geçen seneki öğretmenimiz şekerdi baldı vallahi hergün aynı şeyleri diyorum. Neyse konuşmaya başladık Tarkan'ın durumu nasıl diye sorduk aslında Tarkan'la ilgili pek bir problemim yok efendi sevecen saygılı bir çocuk verdiğim görevleri de yapıyor dedi yalnız bir iki husus var onları paylaşayım istedim dedi. Tarkan bazı eğitsel faliyetler yapıyorlarmış anladığım kadarıyla kavramlarla ilgili bazen dedi kaytarmaya çalıştığını gözlemliyorum son zamanlarda şaşırdım nedir hani kesme yapıştrma dergi çalışmaları felanmı yok yok dedi zannedersem renkler büyüklük küçüklük v.s tarzında kavramları öğrenmeleri için bazı toplu faaiyetler yapıyorlar onlarda bazen sıkılıyor yapmak istemiyormuş ama akabinde şunları dedi aslında diğer çocuklardan da sıkılanlar oluyor sadece Tarkan değil bazen müfredat gereği 5 6 sayfa üstüste yapıyoruz dedi birde zaten geçen senede anaokuluna gittiği için birçok şeyi biliyor  belki bildiği şeyleri yapmak da istemeyebilir dedi (bu yaş çocuğunun dikkat süresi maksimum 10 dk imiş oyuncaklarıyla bile bu kadar anca oynayabilirmiş yada oynayamazmış 6 sayfa üstüste yapılan bir etkinlikte sıkılması anormal gibi gelmedi bana bilmiyorum) dedi ama baştaki sözlerine takıldım açıkcası sonra çabuk ağlayabiliyor dedi oyunlarda kazanamayınca ağlıyor birde bu sene kesik çizgi çalışmaları var onlarda dalgalanmalar oluyormuş bazen çabuk çabuk yapıp bitirmek istiyormuş biraz evde alıştırmalar yaptırtırsanız iyi olur dedi. Ama çok büyük problemlerim yok dedi arkadaşlarına şiddet uygulayan bir çocuk değil diye de belirtti biraz evde ince kaslarını geliştirecek çizimler yaptırırsanız iyi olur dedi. Fakat bunlar benim yüzüme balyoz gibi indi. Tarkan birazcık da hareketli bir çocuk olunca aldı beni bir korku acaba birşeymi var diye. Oysa geçen sene bu tarz şeyleri hiç yaşamamıştık biz dedim hem içimden hem dışımdan. Ayrıca Tarkan havaleden dolayı 6 ayda bir EEGsi çekiliyor ve  nöroloğumuzla da her kontrolde konuşuyoruz Allah'a şükürler olsun hiçbir nörolojik beyinsel işlevlerle ilgili bir sıkıntımız yok sıkça konuşuyoruz. Özellikle hiperaktivite ve dikkat eksikliğini konuşmuştuk öncesinde hareketli bir çocuk olunca bu konuda da bir sıkıntımız olmadığını belirtmişti.
Neyse işe gelir gelmez konuştuklarımızla ilgili yazılar okumaya başladım. 5-6 yaş çocuğunun piskolojik sosyal ve motor kontrol özellikleriyle ilgili yazılar ve okuyunca aslında bu yaş çocuklarında konuştuğumuz ağlama somurtma hırçınlık olaylarının tekrar yeniden görüldüğünü çok haeketli olduklarını okudum evet Tarkan geçen sene daha uyumlu bir çocukkken neden bu sene herşeye ağlar olmuştu birtürlü anlayamıyordum ama bu yaşta 2 yaş sendromlarının tekrar çocuklarda görülüyor olduğunu okumak helede okurken sanki şuan ki Tarkan'ı okuyormuş gibi olduğumu görmek beni daha da şaşırttı artı bu yaş çocuklarında ince motor kaslarının daha henüz çok kuvvetli olmamasından dolayı zorlanmalar olacağını ve zaten bu yaş çocuklarının birşeye dikkat sürelerinin 10 dk olduğunu daha sonrasında çocuğun sıradan kalkıp dolaşabilmesinin yada başka şeye dikkatini vermesinin çok normal olduğunu okudum ve okudukça da şunu düşündüm bu öğretmenler bu gelişim özelliklerini bilmiyorlarmı sanki problem varmış gibi bize anlatıyorlar. 5-6 sayfa üstüste yapılan bir faaliyette sıkılmaları çok doğal değilmi böyle bakınca. Bütün sosyal psikolojik dil ve motor kabiliyetleriyle ilgili yazılan şeylerin kat be kat üstünde şeyler sergiliyor Tarkan bunları da görmüş oldum böylece. Hiperaktivite ve dikkat eksikliği ve belirtilerini okudum evet hareketli olmaları bir etken ama her hareketli çocuğa bunun söylenmiyeceğini zaten çocukların enerjik olduklarını (gerçi kime soruyorsam herkesin çocuğu çok hareketli )ve Tarkan'ın çok aşırı ve heryerde hareketli olmadığını görmemve akabinde asıl önemli olanın çocukların ayrıntılara dikkat etmeyen  unutkan verilen görevleri hatırlayamayan ve yapamayan kendi kendilerini oyun oynayamayan masal dinleyemeyem hadi sen anlat diyince anlatamayan çocuklarolduğunu okumam ve Tarkan'da bu özelliklerin olmadığını görmem ve nöroloğumuzla konuştuklarımı hatırlamam  biraz içimi rahatlattı tamam bazen sıkılıyor dedi öğretmen ama bunların her zaman ve sürekli her koşulda olması gerekiyormuş en azından bunu bilmiyordum. Ara ara okul öncesi sitelerinde bir sürü testler etkinlikler var ben çoğu zaman bunlardan faydalanıyorum. Tarkan labirentler eşleştirmeler, farkları bulmalar, yönler gruplamalar rakamlar basit toplama diyeceğim daha çok matematik ağırlıklı ve beyin jimnastiği gerektiren şeylere bayılıyor hergün 10 15 sayfa oturuyoruz bunlardan öyle zevkle yapıyorki ve hiç yardım bile etmiyorum. Dikkatsiz bir çocuğun bunlarda fark bulmada sıkıntılar yaşayacağı bir gerçek ayrıca biz çoğu şeyimizi Tarkan'a söyleriz hatırlatsın bize şarkıları şiirleri hemen öğreniyor maşallah ve hiç unutmuyor.  Bunları da paylaştım öğretmenle  ha şunuda söyedi gerçi ben sizinle Tarkan'da  sıkıntılı şeyler var diye konuşmadım bir iki konuda birlikte neler yapabiliriz diye söyledim dedi zaten büyük problemler olsa daha önce konuşurdum Tarkan geçen senede geldiği için birçok şeyi biliyor zaten dedi. Ama genede o ilk konuşmanın beni ne kadar üzdüğünü sanki oğlumda problem varmış gibi hissettirdiğini anlatamam.Şuda varki okuduğum psikologların yazılarında okul öncesinin, öğretim veren  yerler olmadığının daha çok çocukların oyun ağırlıklı hayata adapte ve hazırlanmaları gereken yerler olduğunu o yüzden ince kasları tam gelişmemiş çocuklara onları zorlayıcı şeylerin yaptırılmaması gerektiğini yazmışlar ayrıca sınıftaki çocuklar her ne kadar aynı yaşta olsalar da aralarında ay farkları var ve Tarkan birçoğuna göre Aralık doğumlu olduğundan küçük kalabiliyor ve bu çocuklarda 1 ayın bile çok büyük farklılıklar doğurduğunu sağır sultan bile bilir hal böyleyken öğretmenler neden hep aynı kefeye koyar çocukları yada kız çocuklarıyla erkek çocukları arasında fıtrat gereği el becerileri resim ve çizim konusunda farklılıklar olduğunu gene hareketlilik konusunda da farklılıklar olduğunu nerdeyse her yazı da okudum ama öğretmenlerin beklentileri malesef çok yüksek.  Sizinle okuduğum özelliklerle ilgili birkaçını paylaşmak istiyorum

Çocuk 5.5 yaşına geldiğinde ise zaman zaman öfke nöbetleri ve somurtma tepkileri görülür. Çok yorulduğunda saldırgan davranır, ağlamaklı olur, kolayca ağlayabilir. Baş ağrısı, soğuk algınlığı ve karın ağrısından sıkça şikayet eder olmuştur. "Beni seviyor musunuz?" sorusunu sıkça sorar ve yanıt bekler.
6 yaş çocuğu, tembel ve kararsız davranır. Fakat bir kere karar verdikten sonra onu fikrinden caydırmak her zaman kolay olmaz. 5 yaşındaki uyumlu ve dingin görünüm, 6 yaşında yerini uyumsuzluğa, 2.5 ve 4 yaşlarında görülen olumsuzluk belirtilerine bırakır. Çok sayıda arkadaşla ilişki kurduğu görülür. Bireysel oyunun yerini grup oyunu almıştır. Oyunda kuralları o koyar. Bedenen hayli hareketlidir. Zaman zaman dengesini kaybeder, bir yerlere takılıp düşer. Bu yaş çocuğu her şeyin hepsini ister ve paylaşmaktan kaçınır. İstekleri hiç bitmez ve anında yapılmasını ister. Her şey istediği şekilde olmalıdır. Birçok hayali rollere girer, grup oyunlarından çok hoşlanır. Yarışma ortamlarında başarısızlığa tahammülü yoktur. Oyun saatleri fırtınalı geçer. Birinci olmaya ihtiyacı vardır. Arkadaş ilişkilerinde zaman zaman emreden, tartışan, korkutan veya vuran bir kişi olarak dikkati çeker. Bencil ve kavgacı olabilir. Fırtınalı ve duygusal bir yaştır. Sürekli bir şekilde dikkate alınma arzusunu yaşar. Eleştiriler karşısında çok duyarlıdır. Duyguları kolayca örselenir. Kolayca ağlar.
Bağımsızlığın ortaya çıkması zaman zaman çocuk için bir kaygı nedeni oluşturur. O da, bu kaygıyla başaçıkabilmek için her şeyi kontrolü altında tutmaya çalışır. En iyi olmak, birinci olmak, her şeye sahip olmak, sevilmek ve övülmek ister. Suçlanmak ve eleştirilmek istemez. Kendisine verilen cezalara tepki gösterir. Bu yaşlardaki çocukların başarısızlıkları üzerinde durulmamalı, başarıları ise belirtilmelidir. Başarıları belirtilirken neden başarılı olduğu da açıklanmalıdır.
6 yaş çocuğunun kendine bakım ve günlük temizlik alışkanlığı ile göz-el koordinasyonunu kazanmış olması önemlidir. Kendi başına kolay giyilebilen pantalonunu giyip çıkarabilen, tuvalete gidip temizliğini yapabilen, kendi başına yemek yiyebilen çocuk, okuluna daha iyi uyum sağlayabilir, kendine yetebilir ve daha özgüvenli olur. Burada ailenin yaklaşımı ve çocuğa verilmiş olan fırsatlar önemlidir. Çocuğun edindiği becerileri yaygın olarak her ortamda kullanabilmesi için ailenin okulla paralel yaklaşımı benimsemesi önem taşımaktadır.
Biz artık biliyoruz ki, çocuk, bizim çocuğumuz, bizim öğrencimiz, bizim eşyamız olmadığı zaman, bize kör bir uyumla bağlanmadığı zaman başarılı olur. Onu özgürleştirmeye çalıştığımız zaman, ona farklı düşünme olanağı, kendi değer normlarını seçme, ona kendini yaratma olanağı verdiğimiz zaman yetişkinliğe hazırlanmış olur.

bu yazılanları istedim ki sizinle de paylaşayım benmi acaba objektif değilim tüm bu okuduklarımdan sonra yoksa öğretmenler mi çıtayı daha şimdiden yüksekler de tutuyor anlamadım. Gene öğretmenle bir görüşme yapacağım hafta içinde ve tüm bu okuduklarımı onunla da paylaşacağım aslında problem gibi sunduğu şeylerin bu yaş aralığında görülebiliyor olmasını bakalım o ne diyecek.
Peki ya siz ne dersiniz?

2 Aralık 2013 Pazartesi

Eşimin Doğumgünü ve Tarkan'dan Kareler

 Geçen haftamız bizim böyle geçti. Uludağ'da güzel bir cafede kahvaltıyla başladı günümüz ve bunlarda Tarkan'ı yakalayabildiğim birkaç poz.






Eşimin doğumgünü vesilesiyle havanında güzel olması da yardım etti harika bir gün geçirdik  Sağolsun arkadaşlarımız bize süpriz yapmış bi baktık pastamız geldi eşime de bana da süpriz oldu bu durum.Tarkan yaktı yaktı söndürdü mumları.


Nice güzel günler geçiririz umarım canım benim bizim birtanecik babamız seni çoooook seviyoruz.


Günümüzü de AVM'de 1 saate yakın şişme havuzda hoplayıp zıplayarak bitirdik iki çocuğu izlerken biz yorulduk onlar yorulmadı o denli yani bazen şaşıyorum Tarkan'daki bu enerjiye gerçekten.

Kıyafetlerimiz de bu arada yakışmışmı bilmiyorum
          Kazak: U.S POLO
      Pantalon: LCW
     Gömlek: LCW
Atkı: LCW
                                       Botlar: İnci Kids (yerel bir mağaza)
(Biz LCW meraklısıyız napalım çok seviyorum oradaki çocuk kıyafetlerini hem cebe hem göze hitap ediyor)
Allah herkese güzel günler göstersin çocuklarıyla ve yuvalarıyla öpüldünüz

11 Kasım 2013 Pazartesi

Tarkan'dan Kombin Postları Vol:1

Bugün Tarkan'la ilgili kombin denemelerimin ilkini yazayım dedim çok seviyorum ben onun bu hallerini büyümüş adam olmuş gibi gerçi beni bu çekimde baya zorladı  havada karamaya başlamıştı o yüzden de resimler hep flu çıktı ama neyse bakalım.
Bu arada hafta içinde oldukça sinirlendiğim bir mevzu yaşadım sizinlede paylaşmak istiyorumve birkez daha ülkemin daha yol alacağı çok zaman var dedim. Tarkan'ın lisanslı aldığımız bir gözlüğü vardı güya bize ballandıra ballandıra sattılar çok da ünlü bir gözlükçüden aldık bide hani birkere alalım iyi olsun hesabı garantili kırılmaz eğilmez bükülmez dediler iyi bir para bayıldık aldık neyse  ilk önce ramazan bayramı arefesinde çıt dedi kulpu koptu götürdük firmaya bize 20 gün süre verdiler ne diyorsunuz siz dedim o süreçte bu çocuğun tedavisi var nasıl olacak yok işte şöyle böyle dediler birazda sinirlendik açıkcası sonuçta garantili mal bize yedek gözlük vermeleri gerek benim birçok tanıdığımda aynı mevzu oldu ve yedek gözlük verdiler neyse biz sinirlenince çıktık 5 dk sonra aradılar gelin yedek gözlük verelim bakın işe sinirlenmeyince olmuyor yani neyse aldık birkaç gün sonra gözlük geldi eve getirmişler ben gidince farkettim camın bir tarafını tabiri caizse zımparalamışlar hemen götürdük yok efendim siz çizmişsinizdir felan filan demeye başladılar olayı anlatınca ve cemı görünce tabiki söylediklerini yemek zorunda kaldılar ve camları birazda surat yaparak değiştirdiler biz gözlüğü 10 gün kullanabildik gene aynı yerinden kırıldı çünkü baştan savma yaptıkları belli götürdük tekrar gözlükleri neyse tabi bizi gördüler suratları değişti sanki o kadar parayı bayılmadık biz onlara. Dedik aynı şey oldu bu sefer gene 20 gün lafları dolaşmaya başladı ağızlarında bide yedek gözlükte vermiyorlar lanet olsun dedim neyse yedek bir gözlük daha yaptırttım ve o kırılmaz diye sattıkları gözlük, gözlüğü çıkarırken geçen hafta ortadan ikiye ayrıldı hiçbişey yokken götürdük verdik firmaya gene bir suratlı karşılama cuma günü telefon gelmiş evdekilere gözlük malesef olmuyor cumartesi Tarkan'ın halası gitmiş kağıt imzalatmaya kalkmışlar oda açmış ağzını yummuş gözünü sizi demiş internet ve yayın aracılığıyla heryere şikayet edeceğim siz lisanslı mal satıyorsunuz hemde o biçim bir paraya bide garanti veriyorsunuz sonrada arayıp olmuyor bu diyorsunuz niye o zaman kırılmaz eğilmez bükülmez diye satıyorsunuz birde bilindik bir firmasınız bizde size güvenerek geldik almaya bunlar şikayet lafını duyunca tamam hanfendi biz sizin işinizi halledeceğiz deyip özür dilemelere başlamışlar firma müdürü gerekirse ben karşılarım yeterki şikayet etmeyin demiş ya şok oldum ne yani biz hep böylemi olmak zorundayız illa cazgırmı olacağız ki işimiz halladilsin inanın öyle canım sıkıldı ki dedim ya 40fırın ekmek yememiz lazım adam olabilmek için neyse bakalım ne olacak bekliyoruz .

Biz resimlere dönelim bakalım siz neler diyorsunuz nasıl olmuş benim yakışıklım,





 
Şu surata bak hele




                            Burada halasıyla tatlı bıdığım

Pantolon: LCW
Sweatshırt: LCW
Ceket: LCW
Ayakkabı: LCW
Atkı :LCW
yani kombin baştan aşağı LCW atlet ve kilodu dahil :):):)

                   KOMBİN POSTLARININ DEVAMLARI GENE GELECEK :)
                                                     
                   SAĞLICAKLA KALIN BAAAYYYYY