14 Ağustos 2009 Cuma

Geciktim Kusura Bakma Canım

Evet çok geç farkedişimden ötürü işlerimden fırsat bulup çoğu zaman geç takip edişlerimden ötürü vallaha. Neden mi bahsediyorum ikizlerin annesi beni taaa 15 gün önce mimlemiş ben daha yeni farkediyorum.Napalım geç olsun da güç olmasın dimi. Ne için mimlemiş bakalım:

1))) En sevdiğim 3 erkek:

Tabiki başta her kız çocuğunun en büyük kahramanı olan babalardan başlamak lazım. Benimde ilk sıramda tabiki canım babam var. Seni çoooooooook seviyorum babacım. Evlendikten sonra dahada bi düşkün oluyor insan anne ve babasına.

İkinci sıramda tabiki eşim var seni de çoooook seviyorum aşkım.
Üçüncü sırada benim dünyalar tatlısı aşkların en güzeli oğluşum var ona sevgimi anlatmaya kelimeler yetersiz.

Bu listeye fazladan bi de abimi katayım gönlü kalmasın dimi.

2))) Yaşadığım Şehir Dışında Sevdiğim 3 şehir
Aslında gerçekten buna Bursa dışında bir yanıt yazamıycam birçok yeri görmeme rağmen gene de ÜÇ KEZ BURSAAAAA
3))) En Önemli Fobim:

Biraz hayvanlardan ürküyorum açıkcası sevmemek değil sadece ürkmek çok öyle elleyemem

Bide çocuktan sonra galiba hastalıklar çok korkutuyorum ama bunu yavaş yavaş yenmeliyim biraz da olsa yenmeye başladım galiba artık ilk hastalandığı kadar kendimi kötü hissetmiyorum ve suçlamıyorum.

4))) Giyim Konusunda En Çok Tercih Ettiğin Renk:

Tabiki siyah doğal olarak sonra beyaz ve lila tarzı renkler fuşyalar yada açık lila eflatun hoşuma gidiyor.

Ben sıramı savdım şimdi Fazi, Mine ve Yeşim sıra sizdeeeeeee.....


11 Ağustos 2009 Salı

Devir Teslim

Zorunlu bir doktor devir teslimi yapmak zorundayız. Bugün randevu almak için doktorumuzu aradığımda izinde olduğunu izinden sonrada çalıştığı özel hastanenin bir başka şubesinde çalışacağını öğrendim. Aslında aynı şubede Tarkanın ilk 2 ay kontrollerini yapan benimde çok sevdiğim çok iyi bir çocuk doktoru da var. Ben hep ona götürmeyi istiyordum zaten ama biraz evimize uzak olunca daha yakın olan şubedeki devam ettiğimiz doktora gitmeye başlamıştık. Biraz sert mizaçlı bir doktorumuz vardı o yüzdendirki hiç ısınamamıştım. Sebep sadece bu değil aslında yeni gideceğimiz doktorumuzun işinde daha profesyonel olması da bizim tekrar kendisine dönmemizi tetikledi diyebilirim. Neyse işte oda aynı şubeye geçince Gönen Bey'le konuşup tekrar ona devam etmek istediğimizi bildirip ilk randevumuzu aldık. Bakalım bir problem olmazsa bundan sonrası için gene kendisine devam edeceğiz. Gönen Bey çok yumuşak mizaçlı sakin konuşan gülümser yüzlü ve sorduğun sorulara güzel cevap veren birisi o yüzden belki de bende yer etti. Hayırlısı diyelim bakalım.

10 Ağustos 2009 Pazartesi

Olanlar Bitenler

Çarşambadan pazartesiye kadar bir burnu çarpma kazası, hafta sonuna 2 düğün, bu sabah da içli bir ağlamayı sıkıştırdık.

Dedim ya burun çarpma kazası diye perşembe günü işteyken aradılar Tarkan emekleme çabalarından yenik düşmüş olcakki kollarını birden bırakınca burnunu o anda parkeye vuruyor beni aradıklarında herhangi bişey yok dediler ama içim rahat değil tabiki, neyse hemen alelacele çıktım eşimde geldi bir röntgen çektirmeye gittik tabi bu arada hafif bir şişme ve morarma oldu ama neyseki röntgenleri temiz çıktı kocaman bir oh çekti. zaten bugün itibariyle de çok hafif bir morarma kaldı o da umarım geçecek.



Cumartesi akşamı bir kır düğününe davetliydik oldukça güzel ama bol esintili bir düğün oldu Tarkana kapşonlar hırkalar anca yetti o kadar çok esinti vardı yani. Dünde yavru kuş bir sünnet düğününe gitti habire müzik çalındıkça masanın üzerinde hoppidi yaptı durdu.















Bu sabahsa bu şirinlik bi ağladı ama ne içli ağlama kucağıma alıyorum susup rahatlıyor yerine koyuyorum aman ne içli ağlamak gözleri yaşlandı neyse bi müddet sarılı kaldık sonra babasına teslim edip çıktım içim ne acıdı öyle saatlerce bana sarılı kalsaydı ama işe yetişmem gerekiyordu ama neyseki rahatlamış bir şekildeydi yanaklarlarına iki öpücük kondururken canım benim üzgünüm çıkmam gerekiyordu annecim.

6 Ağustos 2009 Perşembe

Dün Akşam ve Öncesi......


















Kalpler, mumlar, beyaz bir gül ve tatlı bir yavru kedicikle birlikte hoş bir akşamdan sonra gezintisi, bir fincan kahve, huzurlu mutlu bir gün sonu. Dün evliliğimizde tam 3. yılı devirdik bol Tarkan kahkahası eşliğinde. Aklıma hiç aman şuda olsun aman böyle olsun hediyem gelsin düşüncesi gelmedi çünkü dünyalar kadar çok sevdiğim aşkım ve tatlı yavru kedim yanımdaydı daha ne isterimki....

Bakınız altta yaşarken yakaladıklarımda bu yazıya tuz biber olsun. Sizde yaşayın istedim seyre ne dersiniz??????