24 Aralık 2012 Pazartesi

4. Yaş Partimiz

Bir iki haftadır yaptığım hazırlıklar cumartesi günü nihayet meyvesini verdi. Doğumgünümüz hafta içine gelince ufak bir pastayla geçiştirdiğimiz günü ailelelerimizle de kutlayalım istedim. Tarkan daha sabahtan anne doğumgünüm akşamamı diye sayıklamaya başladı. Bir mutluluk bir heyecanla bekledi akşama kadar canım oğlum. Hazırlıkları bitirip kıyafetlerini giyince şarkılar söylemeye başladı 
Bugün benim doğum günüm, Bugün benim doğum günüm.
Onun mutluluğunu görmek o kadar  güzeldiki yaptıklarıma değdi. Çok güzel geçti e arada bir Tarkan'ın olmayacak şeylere tutturmasını saymazsak herşey çok güzeldi. Ben sustum resimler konuşsun birazda. Annecim nice güzel yaşlara benim bal yanaklım mis kokulu oğlum baban da ben de seni çoooooook seviyoruz:)




 Pasta dahil bütün herşeyi bu sefer kendim yapmak istedim ama şu şeker hamurlu pasta serüvenim burada bitmiştir bunu daha iyi anladım ben basit bir pastayı bile çok zor kapladım millet neler neler yapıyor akıl sır erdiremiyorum.










 Canım oğlum benim annesinin bitanesi en seveni en sevileni



Gülümseyin değince hemen dişler ortaya:)


 Çocuklar acele edince pastayı herbirimiz bir yerde söndürdük naparsınız buda böyle olsun artık:)



Eşim biraz kalabalık ortamda resim çektirmeyi sevmeyince anca tek kare pozumuz var buda huy işte bi vazgeçiremedim. Bu arada saç baş almış başını gitmiş bende napıyım o an hiç saçımı düşünecek halde değildim.

 

 Burda da son günlerin meşhur dansını yapıyorlar iki bücürük  Gangnam  Style  büyüklere taş çıkardılar desem abartmış olmam galiba:)

Yavrum hergünün böyle güzel olsun Allah yeni yaşında önce sağlık sonra ailece hepimize mutluluk ve herzaman olduğu gibi  senin güzelliklerinle iftihar etmeyi nasip etsin.

19 Aralık 2012 Çarşamba

Tarkan 4 Yaşında

Tarkan dün tam dolu dolu 4 yaşını tamamladı. Artık 5'e doğru yavaş yavaş ilerlemeye başladı. Doğumgünü hafta içine denk gelince hafta sonuna kaydırdık partiyi. Dün aile arasında küçük bir pastayla kutladık kaç kere o mumları yaktırıp söndürdü hatırlamıyorum. Ama onun mutluluğu herşeye değer. Son birkaç haftadır yaşadıklarımızdan sonra tomografimizin ve tahlillerimizin çok iyi çıkması da sevincimizi birkat daha arttırdı. Şimdilik kullandığımız düzenli bir havale önleyici şurubumuz var. Belirli bir yaşa kadar ara ara tahlilleri olacak ve şuruba devam edilip edilmeyeceğine bakacak doktor. Biraz tedbir amaçlı aslında havale geçirme riskini azaltıyor. Allah'a binlerce şükür kalıcı bir  hastalık anlamında sıkıntı riski yok. Bütün beyin ve vücut  fonksiyonları normal çıktı.  Sadece 7 yaşına kadar yani beyin fonksiyonları tam gelişene kadar ateş durumlarına biraz daha fazla dikkat edeceğiz. Ediyoruz da aslında ama sakınan göze çöp batar misali bizimkisi de. Muayeneye ben gidemedim dedesi ve halası götürdü gene doktorla sarmaş dolaş bir muayene geçirmişler. Doktorumuz inanılmaz çok sevmiş gene Tarkan'ı onu öpmeler sarılmalar anne olanlar bilir ki malasef çok az doktorda bu sahneler yaşanır.. Hatta dedesi  tahlillerin ve tomografinin temiz çıkmasına bizden daha çok sevindi dedi.  O derece yani. Hani şunu da söyleyeyim oldukçada iyi ve bilinen bir doktor kendi alanında. Yıllarca Türkiye genelinde çok ünlü bir profun asistanlığını yapmış ve üniversite hastanesinde yıllarca çalışmış bir bayan Özlem Hanım.İnsan şaşırıyor  gerçekten böyle doktorlar çok az çevremizde malesef. Şimdilik temkinli bir şekilde gidiyoruz bakalım Allah bir daha yaşatmasın hem bize hemde kimselere. Hep güzel şeyler paylaşmak ümidiyle parti ayrıntıları hafta başında inşallah.

10 Aralık 2012 Pazartesi

2. Havale ve Hastane Günleri

Zor günler geçirdik gene geçen hafta. Şuraya da hastalık yazmaktan nefret ediyorum ama bi bakıyorum çoğu yazdıklarım hastalık üzerine üzülüyorum da ama Allah dermansız dert vermesin kimseye. Geçen hafta başı hafif öksürmeye başladı gene Tarkan zaten kış olmaya görsün çocuklar hemen başlıyor öksürükler hapşırıklar. Çarşamba günü sabah doktora gittik ne ateşi var nede öyle aman aman kötü. Neyse muayene etti doktor hafif boğazlar gene tahriş olmuş yazdı ilaçlarımızı babannesine bıraktım Tarkan'ı. Ateşi felan hiç yok normal hatta ağlıyor anne okula gitcem diye neyse öyle böyle vazgeçirdik biraz dinlen Tarkan'cım dedim gene ateş yok genel durumu iyi hatta şarkılar felan söylüyor neyse kahvaltısını etsin dedim sonra ilaçlarını verirsiniz. Ben işe geldim aradılar kahvaltısını etmiş antibiyotikle öksürük şurubunu içirmişler ateş düşürücüsünü içireceğiz dediler bende sevindim kapattım yarım saat sonra bir telefon Tarkan havale geçirmiş hastanedeler dünya başıma yıkıldı sanki çünkü 1,5 yıl kadar önce ilk havalemizi geçirmiştik. Nasıl hastaneye gittim bilmiyorum acildeydi ilk havaledeki gibi inliyor ve ağlıyordu. Benimle konuştuktan  sonra ateş düşürücüyü içirmişler ama 5 dk geçmemiş Tarkan'ın birden ateşi fırlamış. O panikle kıyafetlerini çıkaramayınca yüzüne ve vücuduna su serpmişler ve ondan sonra kendine gelmiş neyseki o suyu akıletmişler. Sonra da evimize çok yakın özel bir hastane var oraya getirmişler. Sonrası sigorta hastanesine sevkettiler bizi bünyelerinde nöroloji uzmanı olmayınca. Sonrası ambulans, gözlem odası, 2 gün hastanede kalış üzüntü stres hastanelerde yatan binbir değişik insan hepsinin ayrı hikayesi öyleki kimisinin derdi insanı daha da perişan ediyor. Allah'tan müthiş bir doktora denk geldik Nöroloji bölümünün bir numarası Özlem hanım. Neyseki ilk yattığımız akşam bir ara 37,5 oldu ateş sonrasında birdaha yükselmedi 2. günü eski o yerinde durmayan Tarkan geri gelince hepimiz rahatladık. Özlem hanımda 20 dk yakın bizimle ayrıntılı bir şekilde konuştu. İlk havalesiyle 2. arasında uzun bir süreç olması nedeniyle bunun  süreklilik arzeden bir hastalık belirtisi olmadığını söyledi epilepsi gibi mesela Allah korusun herkesin çocuğunu. Neden büyük bir ihtimalle genetik yatkınlık onu da malesef benden almış bende 7 yaşına kadar ara ara havale geçirdiğim için malesef bana çekmiş. Tomografi ve EG istedi bizden sonuçları çıkınca tekrar değerlendireceğim dedi ama inşallah ki görünende o dedi bir sıkıntı çıkacağını ümit etmiyorum dedi genel durumu iyi dedi artı tekrar ateşi çıkmadığı içinde böyle konuşuyorum dedi ama tabiki hayatta hiçir zaman hiçbirşeyin garantisi yok işte. 3. bir havale riskini ortadan kaldırmak için havaleyi önleyici bir şurup kullnamaya başladık sabah akşam aynı saatte. Birde antibiyotik kullanacağız 7 gün. Doktorla da bir sevdiler bir sarmaş dolaş oldular Tarkan doktoru öpüyor doktor Tarkan'ı. Sadece artık daha dikkatli olmamız gerektiğini söyledi ateşlenmeye başlarsa hemen ateş düşürücüyü içirip Özlem Hanım'a direk götüreceğiz gerçi sigorta hastanesinde istediğimiz an ona ulaşmamız zor olacak ama Allah bir daha inşallah tekrarını yaşatmaz diye ümit ediyoruz. İşte sıkıntı 7li yaşlara kadar dedi ondan sonra vücut daha direnç kazanıyor zannedersem çünkü araştırınca da bu tip havale çeşitlerinde çocukların ilkokul çağına kadar sıkıntılarının olduğunu sonrasında düzeldiklerini yazıyor ki bende 7 yaşından sonra birdaha havale geçirmedim. 2 gece yattık hastanede ve sonra çıktık şuan iyi Tarkan bugünde okula gittik öğretmenlerine güzelce durumu izah ettim ateş anında ateş düşürü içirip direk bizi aramalarını söyledim umarım Allah'ım bir daha böyle üzücü şeyleri ne çocuğuma ne de başka çocuklara yaşatmasın.Bin ton yükün altından çıkmış gibiyim bütün bedenim ruhum öyle yorgun ki.

30 Ekim 2012 Salı

Çifte Kavrulmuş Bayram Tatlısı

                      Bir  Kurban Bayramı ve Cumhuriyet Bayramı da  geldi geçti. En güzel hatıraları bu resimlerdekiler oldu.
 Tarkan okulun son günü elinde kendi elleriyle yaptığı resimdeki kuzucukla geldi. Adı Mavi kuzucuk kendi koymuş. Tamam evdede bir sürü el becerisiyle ilgili şeyler yapıyoruz ama bu bambaşka hissettirdi kendimi. Maşallah okulun çok büyük faydalarını görüyorum hergün eve yeni bir şarkı yada öğrendikleri bir oyunla geliyor. Yaptıkları aktiviteler seyrettikleri oyunlar etkinlikler el işleri de cabası. Onun bütün bunlara adapte olduğunu görmek inanılmaz bir hazmış bu kuzucuk bana bunu daha iyi anlattı.


 Bunlar Kurban Bayramlık poızlar hadi anne beni çeksene diyen bir oğlum var çekilmezmi bu pozlar. Eller ceplerde artist artist haller gülücükler. Sonuçda da  harika fotolar çıkıyor.

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamaları da çok güzel geçti. Her ne kadar baya bir aksilikten dolayı son anlarına yetişebilsekte o ruhla yola çıkmak bile bir heyecandı. Yüce Atam'ızın bize bahşettiği bu güzel ülkede hepberaber birlik içinde yaşayarak  çocuklarımızın güzel bir gelecekte mutluluk içinde yaşamalarını temenni ederek Cumhuriyet Bayramı'nı coşkuyla yaşadık.




Bütün herkesin Kurban Bayram'ı ve Cumhuriyet Bayramı kutlu olsun. Eee bunada çifte kavrulmuş bayram coşkusu denir herhalde. Nice güzel günlere

3 Ekim 2012 Çarşamba

İki Gözün ve Bir Gözlüğün Başına Gelenler

Dün MR çektirmek için Bursa'da Göz Vakfı Hastanesi var oraya gittik oranın başhekimi kontrollerimizi tekrar yaptı. Sonuç Mr kesinlikle yaptırılmayacak çünkü gerek yok zaten tomografisi çekilmiş bir sıkıntı görülmemiş bir daha Mr istemeleri sadece keyfi yada kendi araştırmaları için büyük bir ihtimalle dedi ve açıkçası şaşırdı oda bizim gibi. Çünkü MR çekimi anestezi verilerek yapılan bir uygulamaymış ve küçük çocuklar için çok elzem olmadığı zamanlarda yapılması önerilmeyen birşeymiş. İşin en ilginci mercek numaralarımız yanlışmış özellikle sıkıntı olan sol gözde 3 numara daha düşük bir mercek kullanıyormuş Tarkan, verim alamamamızdaki nedenlerden biride buymuş zaten mercekler sipariş verildi tekrar değişecek. Zaten bu ülkenin en büyük sorunlarından biri de bir defada hiç bir işimizi halledemememiz. İlla bir yanlışlık bir hata olacak. Tarkan'a başta ölçümleri yapıldı ve bir damla damlatıldı 45 dk sonra tekrar ölçümleri yapıldı ve asıl gözlük numaraları işte bu damladan sonraki numaralar olması gerekirken bir önceki hastanede başlangıçtaki numaralara göre mercek numarası belirlenmiş. Nasıl birşeydir bu bilemiyorum ülkenin en iyi araştırma hastanelerinden birinde yapılan yanlışa bakın aynı parayı ikinciye verdik sonuçta. Helali hoş olsun yeterki düzelsin sıkıntımız ama hadi bizler bunları karşılayabilecek güçte insanlarız ama ya karşılayamayanlar. İşte bizim sağlık sistemimizdeki en büyük sorun insanları resmen yap boz tahtasına çevirmek ve paran varsa sağlığın var yoksa başının çaresine bak demek. Neyse velhasılı  gene sol gözdeki tembellik sağ gözü günde 3-4 saat kapamalarla düzeltilecek . Düzeltilecek de gel gelelim Tarkan'a bunu yaptırtmak o kadar zor ki. Belki yeni merceklerle sol gözdeki görme sıkıntısı biraz daha iyileşirde  daha düzene girer herşey diye umut ediyoruz eşimle. üç ay sonra kontrole gideceğiz tekrara.  Okul sıkıntısı da şimdilik bitti gibi güzellikle uyararak arkadaşlarıyla güzel geçinmesini onun hoşlandığı bir dille izah ederek öğretmeniyle birlikte bu konuda diyologlarımızı kesmeyerek onunda yardımlarıyla aşmaya çalışıyoruz. Tartıştığı arkadaşından da özür diledi yanlışlıkla olduğunu söyledi şimdilik tatlıya bağlandı gibi. İnşalllah herşey iyi olsun diye umut ediyoruz.

Allah umutlarımızı boşa çıkarmasın inşallah.

28 Eylül 2012 Cuma

Herşey Üst Üste Gelir Ya

Canım çok sıkkın öyle sıkkın ki anlatamam. Geldim mi herşey üst üste gelir ya hani öyle işte. Tarkan'ın sol gözünde göz tembelliği çıktı tek çaresi kapama. Sağ gözü belirli bir saat kapatarak sol gözün çalıştırılmasını sağlamak. Ama gel gelelim Tarkan'a bunu yaptırtmak deveye hendek atlatmaktan daha da zor. Yapmadığım şey kalmıyor korsan gözlüğü yapıyorum yok oyunlar oynarak yaptırtmaya çalışıyorum yok yok yok. Çarşamba günü doktoru iyice tetkik yapma amaçlı tomografisini istemişti çektirdik inceledi bi sıkıntı yok dedi rahatladık bir oh çektik ama iyice emin olmak için birde Göz MR'ı istedi şimdi onu yaptırmamız gerekli. Araştırma hastanesi olduğu için çok detaylı tetkik yapıyorlar tabiri caizse ıncığına cıncığına bakıyorlar. Önümüzdeki hafta birde MR'ını çektireceğiz inşallah bir sıkıntı olmaz.

Bu arada okulla ilgilide ufak bir sıkıntımız başladı oyuncak paylaşamamak. Tarkan'ın en büyük sorunlarından biri oyuncak paylaşamamak. Sınıfında Batuhan adında bir çocuk var onunla oyuncak kavgası başlamış oyuncağı paylaşamıyorlar bi o çekiştiriyor bi bu tabi sonunda da tartışma itiş kakış. Hayır birde çocuk girişte danışmadaki bayanın çocuğu yani hergün yüzyüze bakıyoruz annesiyle. Dün öğretmeni , halası almaya gidince durumu anlatmış bende uyarlamaya çalışıyorum ilgilenmeye çalışıyorum demiş ama sizde evde  güzellikle uyarın demiş. Zaten göz nedeniyle sıkıntımız çok büyük birde bunu duyunca bütün herşeyim iyice düştü. Akşam güzelce oturduk konuştuk herşeye tamam anne özür dilerim yanlışlıkla oldu desede okulda bunları ne kadar kaale alır bilmiyorum sabah Batuhan'ın annesine gitti özür dilerim yanlışlıkla oldu dedi yaptığı tavşanlı bir masa süsü vardı onu hediye etti anneside olur öyle şeyler dedi sarıldı öptü oyuncakları sırayla oynayın Tarkan'cım  desede benim içim hiç rahat değil. Sabah öğretmeniyle konuştuk oda Tarkan'ı çok seviyor faal katılımcı sevimli olmasını övüyor ama işte tek sorun paylaşım konusunda. Birbirlerinin elindeki oyuncakları çekiştirip duruyorlarmış. Bilmiyorum buda sıkıntımın tuzu biberi oldu. Aslında Tarkan hareketli bir yapıya sahip biliyorum istiyorki bütün çocuklar onunla oynasın ama karşı taraftan istek gelmeyince de bu sefer sıkıntı başlıyor oyuncakları paylaşmıyor yada gidip tonla oyuncak içinde onun elindekini istiyor . Okula gitmesini istememizdeki en büyük neden de bu paylaşım olayını öğrenmesini istememizdi. Gerçi bi arkadaşla konuştuk onun çocuğuda 2 senedir kreşe gidiyor durumu anlattım sıkıntı yapma kendine bu kadar dedi daha ilk haftaları onun çocuğuda paylaşım konusunda çok sıkıntılar yaşamış itişmeler ısırmalar neler neler oluyor diyor buna zamanla alışacaklar diyor biz dedi  2 senedir her sabah giderken illa bişeyden ağlıycak ya çorabı ya kıyafeti ya sacı bi şekilde ağlayacak birşey buluyor dedi ama vazgeçersen onu birdaha okula gönderemezssin dedi hakda verdim açıkcası. Ama işte Tarkan'da hem çocukla böyle yapıyor onun dibinden de ayrılmıyor sabah gene baktım gitti onun yanına oturdu hey Allah'ım diyorum taktımmı takıyor. Eğer bunu hep yaparsa naparız bilmiyorum yaşı daha ufak sınıfındakilere göre laftan sözden çokda anlamıyor bazen bir kulağından girip öbüründen çıkıyor söylesekte tam anlamıyla anladımı dediklerimizi onda tereddütlüyüm öyle canım sıkıldı ki. Galiba bundan dolayı 2 gündür o bizden önce merdivenlerden koşan çocuk şimdi okula gitmiycem diyor gerçi kapıdan girene kadar sonra hoooop dalıyor gene o istekli çocuk oluyor ama bilmiyorum şuan kendimi öyle bitkin hissediyorum ki. Bir yandanda Allah'ım diyorum dermansız dert verme çekemiyeceğimiz dertler sıkıntılar verme bunlar iğne ucu kadar şeyler diyorum ama insan işte bazen herşeyin üst üste gelmesiyle canı sıkılıyor bitkinleşiyor. Şuan hiçbirşey bilmiyorum böyle durumlarda çalışmak öyle eziyet geliyorki insana sadece dua ediyorum herşeyin güzel olması için.


17 Eylül 2012 Pazartesi

Şimdi Okullu Olduk

Anaokul serüvenimiz başladı. Bugün öyle mutluyduk ki hepimiz. Öyle güzeldi ki herşey onun yerinde duramayan biran önce içeriye girme öğretmenlerini ve arkadaşlarını tanıma merakı öyle görülmeye değerdi ki. Bize hiç sıkıntı yaşatmadı hiç ağlamadı hiç gözümüz arkada kalmadı. Öyle tatlı ve kibar  bir öğretmene düşdük ki umarım herşey güzel olur hepimiz için bundan sonrasında. Anaokulunun bize yakın olması da bir avantaj. Akşam almaya gittiklerinde öğretmenine sormuşlar ve çok güzel uyumlu meraklı olduğunu hiç sıkıntı yaratmadığı aksine arkadaşlarıyla hemen kaynaştığını söylemiş öğretmeni. Çok sevindim ne söyliyim ilk gün sıkıntı olur diye çok korkmuştum ama beklediğimden de güzel geçmesi bizi sevindirdi.


Nice böyle güzel günleri görmek ümüdiyle...:)

7 Eylül 2012 Cuma

DOSTLAR :)


Ne ötesi ne berisi sadece dostlar

29 Ağustos 2012 Çarşamba

Yaz Tatili

Yaz nerdeyse bitti. Havalar soğumaya yüz tuttu bile. O özlemle beklediğim yaz birarda uçup gitti ve ben koca yaz hepi topu birkaç kez kendimi yazmaya verebildim. Bazen insan bir duraklıyor hep rutin geliyor bazen yazdıkları ondanmıdır bilinmez ama ben anca kendimde bişeyleri yazabilecek güç buldum bugün.

 Uzun zaman oldu Tarkan heran bir muzurluk peşinde onun hızına bazen yetişemiyoruz. Gözlük kullanmaya başladı bu arada. İnsana baştan garip geliyor sanki senin hep gördüğün o çocuk değil başkasıymış gibi geliyor zamanla alışıyor ama gözler artık ilk günlerdeki gibi garip gelmiyor. Kısmetse okula başlayacak bir kaç hafta sonra onun telaşıda sardı bu aralar nasıl olacak neler olacak ordaki öğretmenlere çocuklara ortama alışabilecek mi hep kafamda soru işaretleri. Okuldaki yetkililer şimdiden Tarkan'a aşina olmaya başladılar birkaç sefer evraklar için gittiğimizden artık herkes görünce adıyla hitap etmeye başladı. Umarım herşey güzel olur demekten başka bişey gelmiyor elimden.

 Bu arada geçen hafta 1 haftalık Silifke  Boğsak'ta tatil yaptık. Bizimkisi hem ziyaret hem tatildi. Ablamlar orada oldukları için hem onlarla bol bol hasret gidermiş hemde tatil yapmış olduk. Tatilimiz çok şaşalı değildi belki ama sevdiğin insanlarla birarada sakin bir deniz kenarında 1 hafta geçirmek bize öyle iyi geldiki. Resimlerden Tarkan'ın ne çok eğlendiği belli oluyormu bilmem ama tatil en çok ona yaradı. Bir sezonda böylece geçti gitti işte.