18 Nisan 2009 Cumartesi

Hayatımdaki En Güzel Şey Tarkan'ım

18/12/2008 tarihi hayatımdaki en güzel başlangıcın tarihi.sevgili yavrumun dünyaya gelişi ve hayatımdaki herşeyin değişmesi güzelleşmesi. bu bloguda onunla geçen her anımı her saniyemi yazmak ve günün birinde onunla okuyarak neler yaşadığımızı paylaşabilmek için yazıyorum.
Dedim ya hayatımdaki en güzel varlık oğlum ve o bugün tam dolu dolu 4 aylık oldu. 4 ay önce bu saatlerde göğsümden süt emmeye çalışan minik elli, küçük dudaklı bir yavruydu. şimdi boyu 65 cm 7 kilo ağırlığında biraz yaramaz koca bir adam oldu.
Neler neler yaşadık bu arada. İlk 2 ayı baya sancılıydı. Daha 20. günde o kadar üzerine titrememe rağmen bizimde belki acemiliğimiz ve bilinçsizliğimiz yüzünden bronşit oldun. Hasta hasta yavrumun sevilmesi bizim tam 1,5 ayımaza mal oldu.daha 20 günlükken yavrum şuruplarla tanıştı. şuruplar kar etmeyince doktor yatış verdirdi bize. aslında buraları hızlı geçtiğime bakmayın ne üzüntüler ne şoklar yaşadım şuan düşünmek bile istemiyorum.belkide bu yüzden detaya inmek istemiyorum ve hızlı geçeyim bir daha olmasın diyorum. Evet hastanede geçen 6 gün yavrumun önce ayağına sonra eline takılan serum ve o serumu takarken ağlayışları benimse o ağlarken yüreğimin binlerce kez parçalanması göz yaşlarım Yüce Rabbim ne benim oğluma ne de hiçbir yavruya bunları yaşatmasın inşallah bir daha. Hastanede geçirilen 6 günden sonra Tarkan'ım iyileşme sinyalleri verince taburcu olduk ve 1 hafta daha hiç sevmediği o şurupları kullandık. zaten nasıl sevebilir ki o acımtırak tatları. canım benim bi ara inanın sütten çok şurup içiyordu.Ve böylece bronşit olayını atlattık.ardından birde idrar yollarında bakteri çıkmasınmı.onada şurup ve pomat.yani anlayacağınız Tarkan'ın ilk 1,5 ayı şurup ilaç muhabbetiyle geçti.

Sonrası mı? Sonrası artık gözünü dört açan, daha çok araştıran, daha çok soran, daha dikkatli belki bazen fazlaca korumacı ama daha bilinçli bir anne. Evet bu yaşadığım bana öyle büyük bir ders olduki aman nolcak canım ya işte bişey olmaz laflarına asla kulak asılmayacağını öğretti.
Tarkan dedim ya artık kocaman bir adam oldu. sürekli elleri ağzında çığlıklar atan sesler çıkaran resmen bizimle konuşan bazen inanmazsınız anne lafını bile söyleyen (tabi bunu biraz ben abartıyorum galiba ama kendince bişeyler söylerken tıpkı anne lafı çıkıyor bazende anne der gibi ağlıyor.) çok tatlı bir çocuk MAŞALLAH diyimde nazar değmesin oğluşuma.
Dün doktor kontrolümüz vardı. boyu 65 cm kilosu 7 baş çevresi de 40,5 çıktı. Doktor amcası iyice dinledi kulağına gözüne burnuna heryerine baktı. Tabi bizimkinde keyifler binbeşyüz. Altı açıldı ya. Ya bu yavru ne çok seviyor altının açılmasını bi bilseniz. Altım hep açık olsun diyor hiç bağlamayın. Ay bir gülücükler bir konuşmalar bir sırıtmalar. O haliyle gel ısır ye beni diyor. Neyse muayenemizi olduk güzelce doktor maşallah herşeyi süper şimdilik dedi. oh ne rahatladım dün bendeki sevinci görcektiniz ağzım hep kulaklarımdaydı. Sonra iş üzerimizi giymeye gelince bizimki bi yaygara kopardı vallaha kan ter içinde kaldım giydirene kadar. ne diyim oğluş giyinmeyi sevmiyor. Ama olmazki annecim öyle cıbıl cıbıl. Neyse bir halle giydirdik yavruyu ve onu annanesine bıraktık. İstemeye istemeye veda edip birer öpücük alarak kendimizde işe gittik.

Hiç yorum yok: